Selülit ve Tedavi Yöntemleri
Selülit ve Tedavi Yöntemleri
Selülit, derinin alt tabakasında bulunan yağ dokusundaki sıkışma sonucu kan dolaşımının durması ve/veya engellenmesi nedeniyle derinin üst kısmında portakal kabuğuna benzer bir görünümün ve pütürlerin oluşmasına denir. Deriye dokunulduğunda cildin pürüzlü ve sertleşmiş olduğu görülür. Görsel olarak kişiyi rahatsız eder.
Selülit, her 10 kadından 9'unda görülür. Ergenlik çağından itibaren, kilolu ya da zayıf her yaştaki kadında görülebilir. Ancak kilolu kişilerde, selülit'in deride oluşturduğu bozukluk daha fazla belirgin ve görülür hale gelir.
Çoğunlukla kalça, basen, baldırların arkası, diz ve bileğin iç kısımları gibi bölgelerde görülür.
Selülit Nedenleri Nelerdir
Selülit'in en önemli nedeni kadınsal hormonlardır. Bunun yanında kalıtsal özellikler, yanlış beslenme, alkol ve sigara kullanımı, stres, hareketsizlik, eğik durmak, yüksek topuklu ayakkabılar giymek de selülit oluşumunu etkiler. Diğer nedenleri arasında ise kabızlık ve doğum kontrol haplarını sayılabilir.
Selülit Tedavisi
Selülit Tedavisi'nde farklı yöntemler kullanılmaktadır.
Kendi Kendinize Neler Yapabilirsiniz
Bol su içmek ve fazla tuzdan uzak durmak öncelikle uyulması yapılması gerekenlerin başında gelir. Su kan dolaşımını ve toksik maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Beslenme de çok önemlidir. Hayvansal yağlar azaltılmalı, taze ve besleyici yiyecekler tercih edilmelidir.
Selülit'li bölgelere uygulanacak masaj çok faydalıdır. Masaj, kan dolaşımını arttırır ve selülitli bölgelerde rahatlama sağlar. Masaj, sağladığı bu faydanın yanında, Selülit için kullanılan kremlerin etkisini de arttırmaktadır. .
Ayrıca yüksek topuklu ve dar ayakkabılar giymemeye, sağlıklı kan dolaşımını engellediğinden dolayı dar elbiseler giymemeye, dik durmaya ve düzenli spor ve egzersiz yapmaya dikkat edilmelidir.
Selülit Tedavisinde kullanılan tedavi yöntemleri; Akupunktur, Ozon Terapi, Lazer Terapi, Ultrason, Basınç Terapisi, Mezoterapi, Lipoelektro, Liposuction olarak sayılabilir.
Bu tedaviler için doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Yazar: Dr. Pınar AKAN
Makale Tarihi: 25/04/2011
Tweet |
|