Prostat Hastalıkları

Prostat Hastalıkları

Prostat Hastalıkları

Prostat hastalıkları erkeklerin önemli sorunlarının başında geliyor. Erişkin erkeklerin yaklaşık %50’sinde prostat büyümesi ya da kanseri var. Otuzlu yaşlarda bu oran %5-10 iken 80 yaşın üzerinde %90’ı geçiyor.  

Prostat hastalıkları erkeklerin önemli sorunlarının başında geliyor.
 

Prostat hastalıkları gerçekten de çok rastlanılan hastalıkların başında geliyor.Erişkin erkeklerin yaklaşık %50’sinde prostat sorunu var. Otuzlu yaşlarda bu oran %5-10 iken 80 yaşın üzerinde %90’ı geçiyor.

Prostat, üriner sistem'in son kısmına yakın bölümde mesane (idrar kesesi) ve üretra (dış idrar kanalı) arasına yerleşmiş kestane şeklinde ve büyüklüğünde bir organ; ana fonksiyonu sperm canlılığını ve hareketini artırıcı bazı salgılar üretmek.

En çok görülen prostat sorununa selim(bening) prostat hiperplazisi (SPH-BPH); prostat hipertrofisi ya da prostat büyümesi de deniyor. Hiperplazi hücre sayısının artması demek. Yani bu hastalıkta prostat bezi büyüyor ve mesane çıkışındaki idrar yolunu (üretra) daraltıyor.

    İkinci önemli prostat sorunu ise kanser. Prostat kanseri erkekte
    en çok görülen kanser çeşidi. Genellikle 60 yaşın üzerinde
    görülüyor, ama son yıllarda daha erken yaşta görülenlerin
    sayısında bir artış var.  

    << Resim 1. Prostat büyümesi
   

   
Peki, prostat bezi niçin büyüyor?  

    Yaşlandıkça erkeklik hormonu testosteron azalıyor. Fakat azalmış
    bile olsa testosteron prostatta yoğunlaşıyor ve dehidrotestosteron
    'a dönüşüyor (1); bu en aktif testosteron. Bu dönüşümü sağlayan
   enzimin adı 5-alfa redüktaz. SPH’de bu enzimin aktivitesi de
artıyor ve bu yüzden dehidrotestosteron da artıyor. Zaten 5-alfa redüktaz aktivitesini azaltan ilaçlar ile prostat büyümesi de kontrol altına alınabiliyor (2). Bu arada şunu da söyleyeyim, erkek tipi saç dökülmesinin de temel nedeni dehidrotestosteron artışı.

Testosteron azalması östrojen, progesteron, prolaktin, lüteinizan hormon (LH), FSH (folikül uyarıcı hormon) ve dehidrotestosteronda (DHT) artışa yol açıyor. DHT artışı olunca prostat hücrelerinin sayısı artıyor ve prostat bezi büyüyor. Eğer DHT artmamışsa prostat bezi büyümüyor (3,4).
 

Ne gibi belirtiler oluyor?

Prostat bezi büyüyünce mesane (idrar kesesi) çıkışındaki idrar yolunu daraltıyor. Başlangıçta fazla bir bulgu vermiyor. Ama darlık ilerledikçe, hasta sık sık idrara çıkmak istiyor, işemek için gece yarısı uyanıyor, fakat fazla işeyemiyor, işeme basıncı düşüyor, bir kısım idrar idrar kesesinde kalıyor, yani kese tam boşalmıyor, bu yüzden idrar yolu enfeksiyonları oluyor. Bazen hasta hiç idrar yapamıyor. Bu durumda ancak idrar sondası takılarak hasta rahatlayabiliyor.
 

DHT niçin artıyor?

Prostat büyümesi (hipertrofisi) polikistik over sendromunun erkekteki karşılığı. DHT artışının temel nedeni metabolik sendrom ya da diğer adı ile insülin direnci. Anlayacağınız unlu şekerli gıdaları fazla yemeniz, birçok hastalığa neden oluyor; prostat büyümesi ve polikistik over sendromu bunlardan sadece ikisi.

Prostat büyümesinin başka nedenleri de var mı?

Her nedeni bilmiyoruz ama başka nedenler de var: Çinko, selenyumve bakır eksikliği(5) ile dioksin, benzen gibi toksinlerve kadmiyum, cıva, kurşun gibi ağır metallerde (6) testosteronun DHT’na dönüşümünü artırarak prostat büyümesine ve kanserine yol açabiliyor.

Prostat büyümesi nasıl tedavi ediliyor?

Klasik tedavide yapılanlar standart. Acil durumda, yani hastanın idrar yapamama durumunda sonda kullanılıyor. Kronik tedavide ise başlıca 2 grup ilaç kullanılıyor:

·         5-alfa redüktaz kırıcıları ile prostat büyümesi ve erkek tipi saç dökülmesini kontrol altına alabiliyor. Ömür boyu kullanılmasının gerekmesi ve pahalı olması en önemli pürüzleri. Yeni bir ilaç olduğu için yan etkileri çok iyi bilinmiyor. Demans yapma ve sperm sayısında azalma yapma olasılığı var. Diyet ile insülin direncinin kırılması ve 5-alfa redüktaz aktivitesinin azaltılması mümkün.

·         Alfa adrenerjik kırıcılar: idrar kesesi ve üretra (siyek) kaslarını gevşeterek idrarın kolay çıkmasını sağlıyorlar. Aslında bunlar hipertansiyon ilaçları. Bu ilaçların yan etkileri çok fazla: Nefes darlığı, baş ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, yorgunluk, kabızlık, göz ağrısı, ağız kuruluğu, burun akıntısı, yüz kızarması, tansiyon düşüklüğü, göz kızarması, hazımsızlık, kaşıntı, kramplar, çarpıntı, karıncalanma, empotans, burun kanaması…

Yazar: Dr. Bedri Ergun TOPSEVER
Makale Tarihi: 05/05/2011


 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

error code: 522