Tepkisel Bağlanma Bozukluğu

Tepkisel Bağlanma Bozukluğu

Tepkisel Bağlanma Bozukluğu

Tepkisel Bağlanma Bozukluğu, beş yaşından önce başlayan ve sosyal ilişkilerde sorunlar ile kendini gösteren bir gelişim bozukluğudur. Bağlanma bozukluğu olarak da söylenmektedir. Temel özelliği çocukluğun ilk yıllarında çocuğa bakan kişi ile çocuk arasında sağlıklı bağlanmanın gerçekleştirilememiş olmasıdır. Sağlıklı bağlanmayı gerçekleştiremeyen çocuk, çevresine karşı güvensiz olarak yetişir. Güven duygusunun gelişmemesine bağlı olarak da duygusal gelişimde problem yaşarlar.

Bu durum genellikle ana baba tarafından ihmal edilen, kötü davranılan çocuklarda ortaya çıkar. Ayrıca annenin hamilelikte ve sonrasında uyuşturucu madde ve alkol kullanması, anneden erken ayrılık, huzursuz ve gergin aile ortamı, sert ve tutarsız ebeveynlik, travmatik deneyimler, yetersiz bakım ve çok bakıcı değişikliği, çok genç ya da yetersiz ebeveynlik, annenin doğum sonrası depresyon geçirmesi gibi nedenler de tepkisel bağlanma bozukluğuna yol açabilir.

Belirtileri Nelerdir?

Düzeltilemeyen ve rahatlatılamayan korku hali ve aşırı tedirginlik çok belirleyicidir. Arkadaş ilişkilerinde zayıflık sıklıkla gözlenir. Kendisine ve başkalarına saldırgan davranışlar vardır. Bazı olgularda büyüme geriliği görülür. Otizm ile tepkisel bağlanma bozukluğu arasında benzer belirtiler olabilir. Her iki bozuklukta da bulunan ortak özellikler şunlardır;

  1. Anlamlı yüz ifadesinin bulunmaması
  2. Sözel uyarana tepkisizlik
  3. Fiziksel temastan hoşlanmama ve kaçma
  4. Konuşulan sözcük ya da hecenin anlamsızca tekrar edilmesi
  5. Tekrarlayıcı, amaçsız vücut hareketleri

Tedavisi Nasıldır ?

Tedavide aile sorun ile ilgili eğitilmeli, ebeveynlik becerileri arttırılmalı, ailede psikiyatrik olarak sorunlu kişiler varsa tedavi edilmelidir.

Bu çocuklarda anne babanın yapabileceği şeyler mümkün olduğu kadar çok birlikte vakit geçirip, oyun oynamak, TV izlemenin sınırlandırılması, çocukla duygusal yakınlık kurulması, günün belirli saatlerinde sadece çocukla birlikte vakit geçirme, çocuğun mümkünse kreşe veya anaokuluna gitmelerinin sağlanması önemlidir.

Kaynak: Dr. Ö.Şükran ÜNERİ

Yazar: Dr. Murat BİLGİLİ
Makale Tarihi: 11/03/2011


 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

error code: 522